Özgür irade diye bir şey var mı sahiden? Seçimlerimizi kendimiz mi yapıyoruz, yoksa başka bir şeyler mi devrede? Felsefede, bilimde bu soru hep ortada dolaşmış. Gel, şunu biraz karıştıralım, bakalım ne çıkacak!
Özgür İrade Ne Demek?
Önce şu işe bir açıklık getirelim: Özgür irade dediğin, bir şeyleri dış etkilerden bağımsız, kendi kafana göre seçebilmek. Yani “Bunu ben istedim” diyebilmek. Ama bu iş o kadar basit mi? Mesela Descartes gibiler “İnsan bilinçli, özgürüz” diyor. Spinoza ise “Yok öyle, her şey neden-sonuç” deyip determinizm diyor. Her şey bir zincir gibi bağlıysa, özgürlük nerede kalıyor? Bence bu iki taraf da insanı düşündürüyor, ama bilim ne diyor ona bakmadan olmaz.

Beyin mi Karar Veriyor?
Bilim bu işe el attığında, işler karışıyor. Benjamin Libet diye bir adam var, 80’lerde bir deney yapmış. Düğmeye bas gibi basit bir şey yaptırıyorlar, ama beyin taramaları şunu gösteriyor: Sen “Basayım” demeden önce, beyin çoktan harekete geçmiş. Bilinçaltı denen yer, sen fark etmeden bir şeyler yapıyor gibi. Beyninde motor korteks denen bir bölge var ya, o hareketi hazırlıyor, sen sonra “Ben seçtim” diyorsun. Bence bu garip, sanki özgür irade beynin oyunu mu? Daha yeni şeyler de var, mesela default mode network diye bir ağ, sen düşünmeden seçenekleri hazır ediyor. Özgürlük naber?
Evren ve Determinizm Meselesi
Şimdi biraz daha açalım: Determinizm diyor ki, evrende her şey birbiriyle bağlı, her olay bir öncekiyle belirlenmiş. Klasik fizikte mantıklı, topu atarsın, nereye düşeceği bellidir. Ama kuantum mekaniği girince iş değişiyor. Kuantumda her şey kesin değil, mesela Heisenberg Belirsizlik İlkesi var, elektronun yerini tam bilemiyorsun. Niels Bohr gibiler “Bu belirsizlik özgür iradeye yer açar” demiş. Ama bence bu kuantum işi, günlük seçimlerimize nasıl bağlanır, o muamma. Evren deterministik mi, değil mi, özgürüz mü, değil miyiz, karışık bir mesele.

Çevre Bizi Ne Kadar Etkiliyor?
Bir de dış dünya var tabii. Sosyal psikoloji bu işe kafa yoruyor. Mesela Stanford Hapishane Deneyi diye bir şey yapmışlar, insanları gardiyan yapıyorlar, bir bakıyorsun otoriteye kapılıp gidiyorlar. Özgür irade nerede kaldı? Reklamlar da öyle, bir şey sürekli gözüne sokulunca “Bunu istiyorum” diyorsun. Bence çevre, kültür, koşullar iradeni fena bağlıyor. Özgürüz derken, ne kadar özgürüz ki?
Yanılsama mı Bu?
Şimdi uç bir soru: Ya özgür irade tamamen bir illüzyonsa? Sam Harris diye biri diyor ki, “Seçimlerin beynin kimyasından, geçmişinden geliyor, özgürlük yok.” Yani sen “Ben seçtim” derken, her şey çoktan ayarlanmış olabilir. Ama Daniel Dennett başka bir yerden bakıyor, “İnsan seçenekleri tartar, bu bile bir tür özgürlük” diyor. Bence ikisi de haklı gibi, ama hangisi daha çok? Özgür irade yoksa, her şey bir oyun mu, yoksa hissetmek yeter mi?

Ne Kadar Özgürüz?
Sonuçta özgür irade ne bilimde ne felsefede net bir yere oturmuyor. Beynin bilinçaltı işleri, evrenin kuralları, çevrenin baskısı derken, seçimlerimiz tamamen bizim mi, şüpheli. Ama kuantumdaki belirsizlik, düşünme gücümüz falan, “Belki biraz özgürüz” dedirtiyor. Nörobilim hâlâ karışık şeyler söylüyor, mesela beyin taramaları “Karar senden önce başlıyor” diyor. Bence bu iş gri bir alan, ne dersin? Seçimlerin sana mı ait, yoksa bir şeyler mi yönlendiriyor?
Kaynaklar: