Yapay zekâ (AI) her yerde artık. Telefonunda, arabanda, mutfakta. Kafaları karıştırıyor ama. Bu makineler “düşünebiliyor” mu sahiden? Hata yaparlarsa suçlu kim? Gel, şunu eşeleyelim biraz. Çünkü 2025’te bu mesele artık sadece bilim kurgu değil, bayağı gerçek hayatta karşımızda duruyor.
Makine Düşünür mü, Taklit mi Eder?
AI epey aşama katetti son zamanlarda. Sana kahve öneriyor, araba sürüyor, şiir yazıyor. Bilinçli mi peki? Yoksa numara mı çekiyor? Felsefecilerle bilim insanları bu yüzden kapışıp duruyor. Kimisi “Sadece kod” diyor, kimisi “Karmaşıklaşırsa neden olmasın?” diyor. Nick Bostrom’un *Superintelligence* kitabında bir şey var misal. AI insan zekâsını sollarsa ne olur? Bence hem acayip, hem biraz korkutucu. 2025’te bu o kadar uzak değil sanki.
Günlük hayattan düşünelim. Telefonun “Nasılsın?” dese, ciddiye alır mısın? “Hadi len, sen nesin ki?” demez misin? Bence bu belirsizlik çok tuhaf. Düşünsene, ya sahiden düşünüyorsa? Ya da bir gün marketten sipariş verirken AI sana “Bugün hava güzel, dışarı çık” dese? Komik olurdu ama bi yandan da “Bu ne kadar ileri gidecek?” diye düşündürüyor.

Hata Yaparsa Kime Çatarız?
Burası işin karıştığı yer. Diyelim AI araba kaza yaptı. Kime çatarız? Yazılımı yazan elemana mı, arabayı satana mı, yoksa AI’ye mi? Mahkemeler bile şaşar buna. Şu ara AI her yanda—doktorluk yapıyor, para yönetiyor. Yanlış teşhis koyarsa ne olacak? Borsada paranı batırırsa? Ben bi keresinde AI’ye sinirlendim misal. Siparişim yanlış yere gitti, ama kime çattığımı bilemedim!
AI girerse işin içine, her şey karışır. “AI’ye kızmak” diye bir şey icat etsek bile, bence pek işe yaramaz. Düşünsene, hastanede AI sana “Üzgünüm, yanlış ilaç yazdım” dese, ne yaparsın? Doktora koşarsın ama ya doktor da “AI yaptı” derse? Bu işin içinden nasıl çıkacağız, bayağı merak ediyorum.
AI İnsan Gibi Olur mu?
Bu bilinç muhabbeti başka bir soruya yol açıyor. AI insan gibi hisseder mi? Vicdan, duygu, ahlak… Kodla yazılır mı bunlar? Kimileri “Asla” diyor, “Makine makinedir.” Ama Rodney Brooks öyle düşünmüyor. MIT’den. “Duygusal zekâ gelebilir” diyor, zaman lazım sadece (*The Seven Deadly Sins of AI Predictions*). Robot köpeğin “Seni özledim” dese, naparsın? Bence garip olurdu. Gerçek mi, numara mı, anlamazsın. Aklıma takılan şu: AI “Üzgünüm” dese, inanır mıyız? “Hadi canım, sende kalp ne gezer” mi deriz?
Bi de şu var: Ya AI bir gün bize şaka yapmaya kalkarsa? “Bugün hava bulutlu, şemsiye al” deyip sonra güneş açarsa? Hem gülerim, hem “Bu ne yaramazlık!” derim. Ama işin ucu nereye varır, orası meçhul.

Bizim Rolümüz Ne Olacak?
AI hayatımıza girdi, geri dönüşü yok. O zaman iş bize düşüyor. Bu teknolojiyle nasıl yaşayacağız? Hata yaparsa kime çatarız? Sınırlarını nasıl çizeriz? Bence asıl mesele şu: AI’yi değil, kendimizi yargılamalıyız belki. Günlük hayatta da öyle değil mi? Araban bozulsa tamirciye veryansın edersin. AI bozulursa kime kızacağız? Misal, geçenlerde bi arkadaşım “AI yüzünden işim zorlaştı” dedi. Haklı olabilir, ama AI’yi suçlamak yerine “Biz nerde yanlış yaptık?” diye düşünmek lazım sanki.
Bi de şu var: AI’yi ne kadar serbest bırakacağız? Mesela evde AI’ye “Bulaşıkları yıka” dersin, ama o “Bugün keyfim yok” derse ne yaparsın? Şaka gibi ama ileride böyle şeyler konuşabiliriz. Sen ne dersin? AI bilinçli olabilir mi? Hata yaparsa kime çatarsın?
Kaynaklar: